Köy Enstitüleri ile Kaçırılan Büyük Fırsat

Türkiye’nin aydınlanma ve kalkınma hedefiyle 17 Nisan 1940’ta 3803 sayılı yasa ile kurulan Köy Enstitüleri, kısa sürede Anadolu’nun dört bir yanına ışık saçan bir eğitim hareketine dönüştü. Ancak bu büyük hamle, 1954 yılında kapatılarak sona erdirildi. Aradan geçen 85 yıla rağmen etkileri hâlâ tartışılan bu modelin ülkemiz için nasıl bir fırsat kaybı olduğunu, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölümü Öğretim Görevlisi Berrin Nuroğlu ile konuştuk.
“Çok Büyük Bir Eğitim Hamlesini Kaçırdık”
Köy Enstitülerinin kapatılmasının büyük bir kayıp olduğunu dile getiren Nuroğlu, “Maalesef Türk milleti olarak çok büyük bir eğitim hamlesini kaçırdık. Mustafa Kemal Atatürk’ün başlattığı inkılaplar ancak Köy Enstitüleri ile anlaşılabilir ve tamamlanabilirdi” dedi.
“Köy Enstitüleri İyi İnsanlar Yetiştiriyordu”
Nuroğlu, insanların iyi ve kötü olarak ikiye ayrıldığı bir dünyada, Köy Enstitülerinin iyi insanlar yetiştirmeyi hedeflediğini vurgulayarak şöyle konuştu:
“Tam bir eşitlik ve adalet duygusuyla eğitilen bu çocuklar, öğretmen olarak gittikleri köylere birer ışık olacaklardı. Üreten, bozkırları yeşile çeviren, çağın imkânlarından faydalanabilen bireyler, ülkelerine sayısız katkı sağlayacaklardı.”
“Eğitim Mutlu İnsanlar Yaratır”
Dünyayı daha güzel bir yer yapmanın tek çaresinin eğitim olduğunu vurgulayan Nuroğlu, “İyi eğitim alan insanlar; kendine güvenen, yaşamı seven, mutlu bireyler olur. Ve mutlu insanlardan kimseye zarar gelmez” ifadelerini kullandı.
“Öğretmen Boşsa, Öğrencisi de Boş Olur”
Her bireyin hayatında iyi ya da kötü izler bırakan öğretmenler olduğunu hatırlatan Nuroğlu, öğretmen yetiştirmenin önemine dikkat çekti: “Boş bir öğretmenin, boş öğrencileri olur. Bu yüzden öncelikle öğretmenler çok iyi yetiştirilmeli.”
“Köy Enstitülerinde Merhametli İnsanlar Yetişiyordu”
Sözlerini “İnsanlar bugün hâlâ hastaneye ya da bir kuruma gittiklerinde merhamet bekliyorsa, Köy Enstitüleri ile neleri kaçırdığımızı bir kez daha düşünmeliyiz” diyerek bitiren Nuroğlu, bu okullarda toplumun özlemini duyduğu vicdanlı ve iyi insanların yetiştirildiğini ifade etti.
Muhabir: BERİL BAŞ